Dünyada bilimsel anlamda bilinçli hipnozu en çok kullanan ve hastaları için uygulayan tıp çalışanları diş hekimleridir. Hipnozla tedavi yapabilen diş hekimleri tüm hekimlerin %40 oranına ulaşmaktadır.

0-7 yas arası bireylerin bilinçaltına kaydedilen doğru ve yanlış bilgiler ömür boyu bireyin belleğinden hiç çıkmadığı gibi; bu bilgiler üzerine korku, öfke vb. duygular eklenince karşımıza giderilmesi çok zor fobiler tarzında çıkmakladır, özellikle bu dönemde çocuğa söylenen her şey bilinçaltı tarafından olumlu ya da olumsuz olsun, olumlu emir gibi algılanır. Örneğin ‘Bak eğer ağlarsan, seni dişçiye götürürüm’ veya ‘eğer yaramazlık yaparsan dişini çektiririm’ gibi cümleler çocuk zihnine ‘diş hekimi korkusu’ nun yerleşmesine sebep olur ve artık onlara göre diş tedavisi çok ağrı ve acı veren bir çalışma olmaktadır. Kişi olgunluk çağına eriştiği halde olağan kontrolleri yaptırmamaktadır. Böyle korkan grup hipnozla tanıştırıldıklarında tedavi olabileceklerini inananlarla birkaç hipnoz seyansından sonra %100 e yakın korkulardan kurtulabilmektedirler.

Korkudan kurtulan kişi sanki evde televizyon seyredermiş gibi tedavisine neşeyle gelip tedavi boyunca sıkılmamakta, uzun süre ağzını açık tutabilmekte, ağrı direnci arttığı için de artık küçük ağrıları hissetmemektedir.

Hastaların korkularının giderilmesi için hafif bir transa alınması bile yeterli olmaktadır. Özellikle ortodontik tedavi gören çocukların apareylerine alışmaları için, yaşlı hastalarda total protezleri ilk etapta ağızda tutabilmek için bulantı ve kaygıya sebebiyet verirken hipnoterapi bu sıkıntıları gidermekte çok etkili bir yöntemdir.

Ağız içinde ve uzun bir çalışma gerektiren kanal tedavisinde, dolguda, cerrahi operasyonlarda, ağzın sürekli açık olması gereken durumlarda hem hastanın, hem hekimin konforu ve rahat çalışabilmesi için hipnoz en büyük yardımcı sorun gidericidir. Günlük yaşantısında bireyin aşın strese bağlı gece sıkmaları sonucunda çene ekleminin fonksiyon bozukluğunda asın eklem ağrıları ve dişlerde aşınmalar meydana gelmektedir. Özellikle dişlerin çiğneme yüzeylerinde ve diş eti ile dişin birleştiği kole denilen bölgelerde strese bağlı aşınmalar, aşırı hassasiyetler oluşmaktadır. Bu durumda bazı hastalara gece plağı yapılsa bile kesin tedavi sonuçlanamamaktadır. İşte böyle vakalarda hipnoterapi İle tedavi desteklendiğinde daha başarılı sonuçlar elde edilebilmektedir.

Bulantı refleksi mesleğimizde en önemli sorunlardandır, özellikle bazı vakalar vardır ki; daha muayene başlamadan muayene aletlerini hekimin elinde gören hasta bulantıdan kontrolünü bile yaptıramamakta, koltuktan kalkıp klinikten ayrılmaktadır. Hatta böyle hastalar dişlerini bile fırçalayamamaktadır.Bu tür hastaların tedavisinde hipnoz çok başarılı sonuç vermektedir. Hipnoz altında yapılan diş hekimliği uygulamalarında özellikle derin transa alınabilen vakalarda ağız boşluğundaki her türlü cerrahi işlemler

-diş çekimi

-implant uygulamaları

-Kist operasyonları ile protetik tedaviler için diş kesimi uygulamaları

-konservatif ve endodoıuik tedavileri için kanal tedavisi -dolgu restorasyon uygulamaları

-Periodontolojik tedaviler için de her türlü periodontal ve diş eti hastalıklarının tedavileri başarı ile yapılabilmektedir.

Derin trans halindeki bir hastanın ağız içi cerrahi uygulamalarında, operasyon sırasında çeşitli telkinlerle tükürük salgılama akımı yavaşlatılabilmekte, operasyon bölgesindeki kanama istenilen düzeye kadar düşürülebilmektedir. Yine telkinlerle operasyon sırasında yara iyileşmesi hızlandırılabilmekte, kanama hiç olmamakta, ödem ve ağrı en az seviyeye indirilebilmektedir. Hastanın işlem sonrası ağrı kesici ve antibiyotik kulanım miktarı da azaltabilmektedir.

İşlem sonrası transtan çıkan hastalarda anestezinin verdiği uyuşukluk hissi, rahatsızlık hissi hiç olmamakta, sanki hasta hiçbir işlem yaptırmamış gibi güle oynaya koltuktan kalkıp evine gidebilmektedir. Hipnozun diş hekimliğİndeki en önemli faydalarından biri de alerjik vakalarda lokal anestezi uygulanamayacağı hastalarda hasta inandıktan sonra lokal anestezi olmadan derin trans ile her türlü cerrahi, protetik, konservatif, periodontolojik tedavi uygulamaları yapılabilmektedir.

Dört, beş yaşlarından sonraki hemen hemen her çocukta değişik transa alma teknikleriyle koltuğa rahatlıkla oturulup tüm diş tedavileri yapılabilmektedir. Günümüz diş hekimliğinde dental implantlar diş hekimleri ve hastalar için devrim niteliğinde bir tedavi seçeneğidir. Özellikle diş hekimi koltuğundan bile korkan hastaların implant gibi bir tedaviden korkması oldukça doğaldır, işte böyle vakalarda orta seviyedeki bir trans ile anestezi altında hatta daha da ileri giderek derin transa alınabilen hastalarla anestezi uygulamadan implant uygulamaları yapabilmektedir. İşlem sırasında hasta kendini rahat hissetmekte ve hekimin çalışmalarını kolaylaştıracak şekilde ağzını uzun süre açık tutabilmekte, verilen komutlarla operasyon bölgesindeki kanama seviyesi ayarlanabilmekte ve hekimin çalışması kolaylaşabilmektedir.lşlemden sonra anestezi yapılmadığı için uyuşukluk hissi olmamakta 2-3 saat uyuşukluk hissinin geçmesi beklenmemektedir. Trans sonrasında verilen komutlarla 1 hafta sonra dikiş için çağrılan hastada sanki 1 ay sonraki iyileşme gözlenmekte, işlem sonrasında kanama ve ağrı bazen çok az bazen de hiç olmamaktadır. Böyle bir tedavi tekniği ile hasta ve hekimin konforu maksimum düzeye çıkartabilmektedir.

Yakın geçmişe dek ciddiye dahi alınmayan hipnozun günümüzün ve geleceğin sağlık sektörüne en büyük yardımcı olarak yaşamamızda yer alması kaçınılmaz gözükmekte, tıbbi gelişmelere pozitif yönde katkı sağlaması görülmekte ve beklenmektedir.